HİKMETU’L-MÜTEÂLİYE’YE DAYALI BİR TIP FELSEFESİNİN İMKÂNI


Abstract views: 124

Authors

  • Zeynep Kocaaslan İnönü Üniversitesi

Keywords:

Hikmetu’l-Müteâliye, Tıbb-ı Müteâliye, Tıp Felsefesi, Tıp, Felsefe, Molla Sadrâ.

Abstract

Hikmet, eşyanın hakikatiyle ilgili en temel olanı, vücûdu konu edinmektedir. Varlıkların, var olmaları bakımından hikmetle irtibatları bulunmaktadır. Varlık aleminde insan, varlığı üzerinde düşünebilen bir nefs olarak -cevheri hareketi ile- tekâmül yolculuğundadır. Hareketinin istenilen şekilde ilerleyebilmesi, nefsin sıhhati konusunu öncelikli kılmaktadır. Zira, yaşarken daima karşı karşıya kaldığı sıhhate dair bir dengesizlik hali söz konusudur. Bu durumun iyi bir şekilde yönetilmesi ve arzu edilen itidale yaklaşılması hususunda tabibin varlığı elzemdir. Ancak tabibin insan nefsine en uygun tıp felsefesini kabullenmesi ve bu felsefeye uygun hareket etmesi gerekir. Ayrıca tabibin, insanın manevi sıhhatine dair bilgi sahibi olması, söz konusu tıp felsefesini daha değerli, kapsayıcı ve gerçekçi kılacaktır. Aşkın bir hikmet anlayışına işaret eden Hikmetu’l-Müteâliye ekolünde vücûd öncelenmiş ve felsefi sistemin temeline oturtulmuştur. Bu felsefenin genel çerçevesi ve en belirgin özellikleri, bir tıp felsefesi oluşturmak için gereken imkânı sunmaya elverişlidir. Ekolün özellikle tarih boyunca tartışılan ve çözümlenemeyen ruh-beden ayrımına getirdiği bütüncül bakış, bir tıp felsefesi açısından oldukça önemlidir. İran’da tıp felsefesi alanında yapılan çeşitli çalışmalar arasında yer alan ve henüz çok yeni olan Tıbb-ı Müteâliye, Hikmetu’l-Müteâliye ekolünden beslenmiştir. Bu çalışmada; Hikmetu’l-Müteâliye’ye dayalı bir tıp felsefesinin imkânı sorgulanmış, Tıbb-ı Müteâliye çalışmaları genel çerçevesiyle incelenmiş ve onlara temel yönleriyle bir değerlendirme getirilmiştir. Neticede bu çalışmaların taşıdığı sınırlılık aşılmaya çalışılmış ve bu felsefenin önerilmeye değer bir tıp felsefesi olduğu kanısına varılmıştır.

Published

2023-06-07

Issue

Section

Submission