İRAN DIŞ POLİTİKASINA TARİHSEL BİR BAKIŞ: 1945-46 İRAN KRİZİ SÜRECİNDE İRAN DIŞ POLİTİKASI


Abstract views: 105

نویسندگان

  • Ünal Tüysüz Sakarya Üniversitesi

کلمات کلیدی:

İran, Uluslararası ilişkiler, Realist teori

چکیده

İran tarihine bakıldığında pek çok istila ve savaş göze çarpmaktadır. Göçebe toplumların geçiş güzergahında olduğu için sıklıkla akınlara uğrayan İran, Orta Asya’dan gelen Türkler ve Moğollar ile İslam’ı yayma hedefindeki Arap devletlerinin akınlarına uğramıştır. Yine batıdan doğuya doğru genişleme hedefindeki Büyük İskender Pers İmparatorluğu’nu fethetmiştir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda İran coğrafyasının istila, savaş ve savunma mücadelelerine şahit olduğu görülmektedir. Daha yakın tarihe bakıldığında ise İran’ın, Ruslar ve İngilizler tarafından işgale uğradığı görülmüştür. İran, coğrafi açıdan saldırıya açık bir bölgede yer almakla birlikte sahip olduğu kritik coğrafi konumu büyük güçlerin İran’a ilgi göstermesine sebep olmuştur. Bunun yanı sıra Körfez’de ve İran’da petrolün keşfedilmesi ile bölgeye ve İran’a olan ilgi daha da artmıştır. İran’ın Mackinder’in “dünya adası” ve Spykman’ın “rimland” olarak tanımladığı bölgede yer aldığı dikkate alındığında Soğuk Savaş öncesinde ve Soğuk Savaş döneminde İran, jeopolitik ve jeostratejik bakımdan dünyada rekabet eden büyük güçlerin (Rus-İngiliz ve SSCB-ABD) stratejilerinin merkezinde yer almış ve tampon bölge rolü oynamıştır.

II. Dünya Savaşı’nın müttefiklerinin savaş sonunda toplanan üçlü konferanslarda farklı gündemlere ve stratejilere sahip oldukları ortaya çıkmakla birlikte Sovyetlerin savaş sonrası stratejisi kendisini İran’da göstermiştir. 1945 yılında petrol imtiyazı talebinin reddedilmesine bağlı olarak ortaya çıkan krizde Sovyetlerin savaş sürecinde İran’ın işgali için ülkede bulunan askeri birliklerini ülkeden çekmemeleri ve kuzey İran’daki ayrılıkçı hareketleri merkezi yönetime karşı desteklemeleri İran ile SSCB’nin karşı karşıya gelmesine sebep olmuştur. Bu çalışma 1945 yılında başlayan krizin sona ermesine kadar geçen süreçte İran’ın izlemiş olduğu politikayı sistemik, yapısal ve birim düzey faktörleri ortaya koyarak açıklayacaktır. Devletlerin dış politikalarının belirlenmesinde uluslararası sistemin etkili olduğunu savunan sistemik teorilerin ve devletlerin iç dinamiklerinin dış politikalarını belirlediğini savunan innenpolitik teorilerin aksine bu çalışmada neoklasik realist teorinin devletlerin dış politikalarını açıklamak için ara değişkenleri denkleme dahil eden yaklaşımı kullanılmıştır. Böylece İran’ın karşı karşıya kaldığı Sovyet tehdidi karşısında izlemiş olduğu stratejiyi belirlerken sistemik, yapısal ve birim düzey faktörlerin etkili olduğu ileri sürülmektedir.

İran’da yaşanan süreç, savaş sonrası çatışan çıkarlar ve siyasal sistem farkı sebebiyle küresel bir rekabete girişen ABD ve SSCB’nin karşı karşıya gelmesine ve siyasi bir çatışmaya girmesine sebep olmuştur. Bu süreçte ABD ve Sovyetler Birliği’nin İran’a yönelik olarak izledikleri stratejiler İran açısından imkan ve kısıtlar yaratmıştır. Bu ortamda, küresel sistemin iki kutuplu yapısı ve temel özelliği olan anarşi sabit kalmak şartıyla, güç, mesafe ve saldırgan niyetler gibi faktörler dikkate alınmış ve bu faktörlerin sebep olduğu yapısal koşullara bağlı olarak İran açısından Sovyet tehdidi ortaya çıkmıştır. Yapısal koşulların tehdidin açık olduğu şeklinde net mesajlar vermesi İran adına karar alıcıları tehdit karşısında strateji belirlemek için harekete geçirmiştir. Bu noktada karar alıcının krize dahil olan aktörlere yönelik sahip olduğu imaj ve algıları politika tercihlerini etkilemiştir. Tüm bu faktörler göz önünde bulundurularak İran’ın Sovyetler Birliği ile yaşadığı kriz döneminde izlemiş olduğu politikanın şekillenmesinde sistemik, yapısal ve birim düzey faktörlerin etkili olduğu ortaya koyulmuştur. Bu faktörleri ortaya koymak adına çalışmada vaka analizi yöntemi uygulanmış ve tarihsel bir süreç tek olaylı örnek üzerinden incelenerek İran dış politikası analiz edilmiştir.

چاپ شده

2023-06-07

شماره

نوع مقاله

Bildiri